Mahmut Duman (Qîro) Yaşamını Kaybetti

HAKKARİ TANITIM

Bir Yarım Kahraman; Qiro

Ufak tefek

Ateş parçası

İnatçı mı, İnatçı. 

“Qir” Kürtçede “Zift” demek

Daha çocuktan “Qiro”  demiş anası, ona. 

Üstüne oturmuş, yapışmış.

Bilesiniz Kürt anası kendince bilgedir

Oğlunu bile kayırmaz.

 

Devrim kokuyor ağızlar 

Kahveler, dernekler, kırlar. 

Zulalar silah değil, kitap dolu, 

Nereye elini atsa anneler, kitap buluyor,

Coğrafya değil, tarih değil, hadis hiç değil.

Bildiklerinden değil de resimsizse eğer “Vay ki vay…”

Konu komşu bilmeden, duymadan eşikteki “hain” kulak!

Zamansız yanmalı tandır...

Bir, iki de tapanca elden bele dolanıyor

Ama kimse bilmiyor çalışıp çalışmadığını.

Yumruklar çalışıyor çünkü: Kavgalar tekme tokat.

 

Qiro, her kavgada en önde.

Zihni zehir zemberek, dili keskin 

Hem de ajitör. 

Sümbül’e hayran bir de.

Sümbül Hakkari’ye karşı; gündoğumda, günbatımında. 

Sohbetlere, kavgalara ve aşklara şahit

Kavgalar kardeş kavgası.

Hamasi değil ama

Gerçekten kardeş kavgası! 

Dernekleri farklı, eylemlere farklı yollardan gidiyor,

Akşama aynı sofraya kaşık sallıyorlar.  

Her biri kendince kahraman; öteki hain, satılmış, düşman.

Ama en kahramanı Qiro.

Yüksekova’da “Birayê Eli” yi taramış askerler.

Öldürmüş.

“Birayê Eli namirit…!”

Qiro, kalabalığın en önünde, bazen omuzlarda. 

Sürüklüyor kalabalığı; köprünün bir başından diğer başına. 

Namluların ucuna yürüyorlar, Birayê Eli’nin düştüğü yere.

“Birayê Eli namirit…!”

Yaşlılar korkmuş ve tedirgin; “Qiro bir baş belası!”

Diğerleri yürümenin, haykırmanın ve seslerinin farkına varmış; “Qiro bir kahraman!”

Rollerini çalmış, yoldaş olmayan adaşların,

Kararsız kurşundan dönmüş, 

Ne iyi olmuş.

 

Qiro, almış başını, yürümüş

Görmeyen Rüstemê Zal sanır.

Mahmut ise ufak tefek ama kızgın, ateş parçası…

Mahmut’u aramıyor zaten polis. Varsa yoksa Qiro.

Van’a açılmış

Belinde karizmatik bir makine  

Ve

Göl Çay Evi’nde firari duruş

Önünde “kaymaklı çay”dan önce belirmiş polis.

Dilleri de dönmüyor “Qiro” demeye.

Q, Türkçeye biat etmemiş.  

 

Polis Karakolu “Erek”te

Yolgeçen hanı devrimcilerin 

Qiro, 28 gün direnmiş 

Vurdukça söğüyor, slogan atıyor.

Gelenlerin bazıları erkenci, 

Çabuk salınmışlar “Erek”ten

Vanlıca sohbetlere girmiş Qiro

“Kardaş, Qiro diyipleri bir var içerde. Vuriler vuriler slogan ati…”

 

Çok geçmeden postal sesleri

Ve çığlık sesleri bastırmış sloganları. 

Bir sağdan bir soldan asmışlar da

Kürt olmak hep başkadır.

Diyarbekir çığlık merkezi... 

Çığlığın dili yok bilesiniz. 

Zaten Kürtçe çığlık da yasak

Ama Qiro’nun çığlığı Kürtçe

Küfrü Türkçe, Diyarbekir Zındanında.

Ağzı dolu dolu; küfür, slogan bir de....

Bazı zındandaşları yıldız olup kaymışlar, zindanın karanlığına

Ama Qiro sağ çıkmış.

Evlenmiş

Çoluk çocuğa karışmasa da bir oğlu olmuş; Cembeli.

Qiro ismi de yer altına çekilmiş, 

Mahmut  yaşıyor ama  hala

Qiro’ya olan özlemle…

Qiro hayallerin kahramanı

Devrim yapamamış ama devrim çağrıştırmış bir kahraman 

Yarım bir kahraman…

Cilo Pap’ta her gece sadece iki duble içiyor (!)

Bir de sinsi bir illet dolanmış ses tellerine

Ağır hasta Qiro…

Ve şimdi pasif direnişte.

İnançlı. Hala slogan konuşuyor

Ama

İnsan ne zaman saklayabilmiş ki 

İçindeki su sızdıran çatlağı

Ateş parçası Qiro’yu arıyor belli. 

Ama “olağan akışa”  ters

Hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor…

Qiro; bir yarım kahraman….